Murat Bahadır
Öz: Tarih boyunca insan, çevresini ve kendisini geliştirmeyi amaçlamıştır. Bu süreçte insanın elde ettiği bilgi ve teknolojiler ile şekillenen her çağ, sergiledikleri özelliklere göre karanlık veya aydınlık olarak nitelendirilmiştir. Bu nitelendirmelerde insanın arzu ettiği ideallere ulaşması veya ulaşamaması etkili olmuştur. Bugün gelinen noktada insanın eşiğinde bulunduğu sanal çağın şekillenmesinde kendi aklı ile yaşadığı çevreyi ve kendisini geliştirme noktasında başarısız olmanın neden olduğu hayal kırıklığı etkili olmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, orta çağ ile kurulan benzerlikleri doğrultusunda sanal çağın insanlığı bekleyen yeni bir karanlık çağa dönüşme potansiyeli olup olmadığını tartışmaktır. Bunun için Orta Çağ ile sanal çağı karakterize eden özelliklerin karşılaştırma yönteminin kullanıldığı bu çalışmada iki çağ arasında kurulan benzerlikler şunlardır: Metafiziğin yerini Metaverse evreninin, günahkâr insanın yerini kusurlu insanın alması, geçmiş kültür ile bağın kopması ve bilginin tekelleşmesidir. Özgün bir bakış açısı ile kurulan bu benzerlikler bağlamında çalışmanın sonuç bölümünde ise sanal çağda insan bekleyen tehlikeler karşısında alması gereken tavır tartışılmıştır.
Anahtar kelimeler: Sanal çağ, Metaverse, Orta Çağ, Yapay zeka, İnbot
Murat Bahadır
DOI: 10.29224/insanveinsan.1277808
Yıl 10, Sayı 36, Yaz 2023
Tam metin / Full text
(Türkçe)
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.