Kiracıların Endişelerini Anlamak: Konut Sorununun Ruh Sağlığı, Refah Düzeyi ve Gelir Dağılımına Etkisi

Salih Tosun

Öz: Türkiye’de hızla artan konut ve kira fiyatları, dar ve orta gelirli haneleri zorlayarak kira yükünü artırmakta ve konut alım gücünü düşürmektedir. Bu da kiracıların barınma endişelerini artırıp ruh sağlığı, refah ve gelir dağılımı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu çalışma, Türkiye’deki kiracıların karşılaştığı konut sorunlarını, bireylerin ruh sağlığı, genel refah düzeyi ve gelir dağılımı üzerindeki etkileri açısından fenomenolojik bir yaklaşımla incelemeyi amaçlamaktadır. En az bir yıldır kiracılık deneyimine sahip 18 Türk katılımcıyla Şubat-Haziran 2024’te yarı yapılandırılmış görüşmelerle gerçekleştirildi. Tematik analizle belirlenen stres ve kaygı, depresyon, yaşam kalitesi, sosyal refah, konut politikaları ve gelir dağılımı dengesi temaları; ruh sağlığı, refah düzeyi ve gelir dağılımı olarak sınıflandırıldı. Çalışma, konut sorununun kiracıların ruh sağlığı, refah düzeyi ve gelir dağılımı endişelerini doğrudan şekillendirdiğini ve ruh sağlığının bu etkileşimde merkezi rol oynadığını göstermektedir. Kiracıların yaşadığı ekonomik ve psikolojik zorluklar, konut piyasasında daha geniş sosyal ve ekonomik reform ihtiyacını vurgulamaktadır.

Anahtar kelimeler: Konut sorunu, Barınma, Ruh sağlığı, Sosyal refah, Gelir dağılımı

Salih Tosun
DOI: 10.29224/insanveinsan.1558813
Yıl 12, Sayı 39, Kış 2025


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
10 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Elverişli Konut İlkeleri Çerçevesinde Sosyal Yardım Alan Ailelerin Barınma Koşulları ve Psikolojik İyi Oluşları

Pelin Şatıroğlu-Güldalı / Reyhan Atasü-Topcuoğlu

Öz: Yoksulluk, barınma sorunları ve elverişli konuta erişememe arasında çeşitli bağlantılar bulunmaktadır. Yoksul aileler genellikle elverişli olmayan konutlarda yaşamak zorunda kalmakta ve barınma sorunlarının yarattığı stres ve güvensizlik duygusu ile yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Bu açıdan barınma psikolojik iyi oluşla bağlantılıdır. Araştırmada Sinop’ta sosyal yardım almakta olan yoksul ailelerin barınma koşullarını ortaya koymak ve psikolojik iyi oluş düzeylerini tespit etmek amaçlanmıştır. Nicel araştırma yöntemi ile tarama modeli kullanılarak yapılan araştırmada kota örneklem yöntemi ile sosyal yardımlardan faydalanan 378 kişiyle anket çalışması yapılmıştır. Veriler yüz yüze görüşmelerle toplanmış ve SPSS22 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bununla birlikte sosyal yardım alan ailelerin çoğunlukla kiracı olduğu ve bu nedenle konutun sahibi olmayı gerektiren konut bakım desteğinden yararlanamadıkları, dolayısıyla çoğunlukla bakımsız ve düşük kaliteli konutlarda yaşamak zorunda kaldıkları tespit edilmiştir. Kullanım güvencesinden yoksun olan bu konutlar, yaşamaya elverişsiz ve ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamada yetersizdir. Sosyal yardım alan ailelerin karşılaştığı bu sorunlar, barınma koşullarının iyileştirilmesi ihtiyacını göstermektedir.

Anahtar kelimeler: Yoksulluk, Barınma koşulları, Sosyal yardım, Elverişli konut, Psikolojik iyi oluş

Pelin Şatıroğlu-Güldalı / Reyhan Atasü-Topcuoğlu
DOI: 10.29224/insanveinsan.1559664
Yıl 12, Sayı 39, Kış 2025


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
12 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Barınma Sorununda Yeni Bir Boyut: Enerji Yoksulluğu ve Öğrenci Hane Halkları

Esma Aksoy Khurami / Manolya Aldıçoğlu

Öz: Bu çalışma, kentsel alanda enerji kaynaklı iyileştirme olarak kabul edilen doğalgaz yatırımlarının öğrenci hane halklarının barınma/konut hakkı ekseninde değerlendirilmesini hedeflemektedir. Bu doğrultuda hane halklarının refahına katkı sağlaması beklenen altyapı yatırımı ile barınma hakkının bir boyutunu oluşturan enerjiye erişimde/tüketimde yaşanan zorluklar irdelenmiştir. Muğla/Menteşe ilçesi Kötekli mahallesinde yaşayan öğrencilerin enerji yoksulluğu deneyimi altı aylık takibi kapsayacak şekilde üretilen panel veri aracılığıyla nesnel ölçüm yöntemleri ile değerlendirilmiştir. Ayrıca gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmelerde enerji yoksulluğu konusunda öznel değerlendirme yapılmasına imkân veren bir dizi soru yöneltilmiştir. Sonuçlar merkezi ısıtma sisteminden yararlananların ısınma harcamaları ile bireysel doğalgaz ısıtma sisteminden yararlananların altı aylık toplam üzerinden ortalama harcamaları arasında ciddi farklılıklar olmadığını ortaya koymuştur. Her ayın ısınma masrafı ve öğrencilerin bütçesindeki payı ayrı ayrı değerlendirildiğinde bireysel ısıtma sisteminden yararlanan öğrencilerin uç değerlerle karşılaştığı ve masrafları azaltmak için ısıtmayı tamamen kapattığı gözlenmiştir. Ayrıca konutların inşasından sonra geliştirilen doğalgaz altyapı yatırımının her tür enerji ihtiyacı için kullanılamadığı tespit edilmiştir.

Anahtar kelimeler: Enerji yoksulluğu, Konut sorunu, Öğrenci, Bireysel ısıtma, Merkezi sistem

Esma Aksoy Khurami / Manolya Aldıçoğlu
DOI: 10.29224/insanveinsan.1557358
Yıl 12, Sayı 39, Kış 2025


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
10 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Deprem Sonrası Zorunlu Göç ve Konut Sorunu: Kahramanmaraş Depreminin Ardından Kırklareli’nde Yeni Bir Hayat Arayışı

Siyret Ayas Şarman / Mehtap Demir

Öz: Çalışmanın amacı, depremin neden olduğu zorunlu göçün etkilerini barınma ihtiyacı temelli ele almak; göçün ortaya çıkardığı konut sorununa deneyimler üzerinden dikkat çekmektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır ve fenomenoloji araştırması şeklinde desenlenmiştir. Depremin etkilediği illerden Kırklareli’ne göç etmiş ve hayatlarını bu ilde devam ettiren kişilerle mülakatlar yapılmıştır. Elde edilen veriler Maxqda Analytic Pro (24.5.1) paket programıyla analiz edilmiştir. Bulgular; “Göç kararı öncesi durum”, “Kırklareli’ne göç kararı” ve “Göç kararı sonrası durum” olmak üzere üç tema altında toplanmıştır. Belirlenen temalar kendi içerisinde barınma ihtiyacı ve konut sorunuyla ilişkilendirilen kategoriler içerisinde değerlendirilmiştir. Katılımcılardan elde edilen ortak sonuç şudur: Deprem nedeniyle ortaya çıkan zorunlu göç, insanların sadece barınma ihtiyacını değil, aynı zamanda depremden etkilenmeyen diğer şehirlerdeki konut piyasalarını da derinden etkilemiştir. Göç eden bireylerin güvenli ve sürdürülebilir barınma ihtiyaçları karşılanmadığında, konut sorunu büyümekte ve beraberinde başta ekonomik ve sosyal olmak üzere pek çok sorun ortaya çıkmaktadır.

Anahtar kelimeler: Doğal afet, Deprem, Göç, Konut sorunu, Barınma problemi

Siyret Ayas Şarman / Mehtap Demir
DOI: 10.29224/insanveinsan.1553468
Yıl 12, Sayı 39, Kış 2025


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
9 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Türkiye’de Konut Hakkının Gerçekleştirilmesinde Yenilikçi Bir Çözüm: Yeşil Konutlar

Çiğdem Tuğaç

Öz: Türkiye’deki imar ve afet mevzuatı incelendiğinde deprem odaklı bir yaklaşım benimsendiği görülmektedir. Oysa iklim değişikliğiyle ilişkili afetler de Türkiye’de önemli olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. İklim değişikliğiyle ilişkili aşırı hava olayları ve afetlere bağlı kayıp ve zararlar, yerleşimlere ve konutlara zarar vermekte, konut hakkının sağlanmasında sorunlar oluşturmaktadır. İklim değişikliğinin etkileriyle mücadelede ve bu etkilere uyum sağlanmasında yeşil konutlar, tüm dünyada yenilikçi bir çözüm olarak uygulanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de konut hakkının gerçekleştirilmesinde yeşil konutların katkısını değerlendirmek ve geleceğe yönelik politika önerileri sunmaktır. Çalışmada Türkiye’deki kentsel dönüşüm projelerinde konutların, yeşil konutlar olarak inşasının insana yakışır yaşam alanlarının oluşturulmasını ve konut hakkının gerçekleştirilmesini destekleyeceği sonucu elde edilmiştir. Böylelikle yerleşimlerin iklim ve afet dirençliliğinin sağlanması, Türkiye’nin küresel iklim değişikliğiyle mücadele için ortaya koyduğu sera gazı azaltım taahhütlerinin yerine getirilmesi ve kaynakların etkin ve verimli şekilde kullanılması da sağlanabilecektir. Yeşil konut uygulamalarıyla konut hakkının gerçekleştirilebilmesi için Türkiye’de idari, yasal ve beşerî kapasitelerin geliştirilmesi gerektiği çalışmada ulaşılan bir diğer sonuçtur.

Anahtar kelimeler: Konut hakkı, Yeşil konut, İklim değişikliği, Uyum, Azaltım

Çiğdem Tuğaç
DOI: 10.29224/insanveinsan.1550388
Yıl 12, Sayı 39, Kış 2025


Tam metin / Full text
(Türkçe)

 

[post-views]
12 Downloads

 

 

Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Erol Güngör Düşüncesinde Sahih Bir Modernleşmeyi Mümkün Kılacak Bir Unsur Olarak Milli Kültür

Sedat Gencer

Öz: Erol Güngör milliyetçi-muhafazakâr camianın önde gelen isimlerinden biridir. 1950’li yılların ortasında başlayan düşünsel faaliyeti 1980’li yılların başına kadar devam etmiştir. Erol Güngör akademi dışındaki kitapları ve makaleleri ile oldukça tanınmış bir entelektüeldir. Türkiye’de sol düşüncenin 1960’lı yıllardaki yükselişi ve solun ülke meselelerini siyaset ve iktisada öncelik vererek değerlendiren yaklaşımına kültür ve tarihe vurgu yapan sosyolojik bir perspektifle yanıt vermiştir. Modernleşme sürecini kültür kavramı etrafında tahlil etmiştir. Çalışmalarında sürekli vurguladığı husus; modernleşme tecrübesi sonucunda milli bir kültürün kurulamamış olmasıdır. Bu makale onun kültür üzerine geliştirdiği yorum ve düşünceleri tarihsel gelişimleri içinde kavrama çabasındadır. Kültüre yaklaşımını bütüncül olarak gösterme isteği bu çalışmayı yapmanın diğer bir amacıdır. Makale Erol Güngör’ü, takipçisi olduğu geleneğin referansları ve ayrıca onun yaklaşımı ile örtüşen literatür eşliğinde analiz etmiştir. Neticede bu makale bütün ömrü boyunca kültürün medeniyet yaratma kapasitesine dikkat çekmiş bir entelektüelin günümüz koşullarında da hâlâ önemini koruduğunu göstermek amacıyla kaleme alınmıştır.

Anahtar kelimeler: Kültür, Milliyetçilik, Modernleşme, Batılılaşma, Aydın

Sedat Gencer
DOI: 10.29224/insanveinsan.1460922
Yıl 11, Sayı 38, Yaz 2024


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
26 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

27 Mayısçı Subaylar Ekseninde Türkiye’de Askeri Darbelerin “Siyasal Kültür” Boyutu

Cengiz Sunay

Öz: Toplumsal kültürün siyasal kültürün şekillenmesindeki belirleyiciliği biliniyor. Burada, Türk toplumsal kültürünün etkilediği Türk siyasal kültürünün bir alt kültür grubu olarak tanımlanabilecek olan; subayların edindiği siyasal kültür, 27 Mayıs darbesini gerçekleştiren subaylar ekseninde ele alınmaktadır. 27 Mayıs darbesini gerçekleştiren subay grubu, sadece Milli Birlik Komitesi üyesi olanları değil, komite üyesi olmasa da darbede öncü roller oynayan diğerlerini de kapsamaktadır. Burada, darbe yapma yönündeki siyasal eğilimleri besleyen ve kuvveden fiile geçiren, edinilmiş bir siyasal kültür grubu olarak, 27 Mayısçılar çözümlenmeye; darbeye iştirak etmiş subaylarda gözlenen, ortak duyuş, düşünüş ve bu çerçevede beliren teşhisin özellikleri ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Subaylar, mesleki işlevsellikleri bakımından toplumsal konumlarını nasıl algıladıkları; siyasal iktidar tarafından alınan siyasal kararlar karşısında hissettikleriyle, din ve siyaset ilişkisine atfettikleri değerler etrafında incelendi.

Anahtar kelimeler: Kültür, Siyasal kültür, Subay, 27 Mayıs Darbesi, Milli Birlik Komitesi

Cengiz Sunay
DOI: 10.29224/insanveinsan.1460186
Yıl 11, Sayı 38, Yaz 2024


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
21 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Kültürün İktidarı: Dindar Muhafazakârlık ve Kültürel Egemenlik

Göksel Aymaz

Öz: Bu makalede, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) çeşitli kademedeki temsilcileri tarafından sürekli gündemde tutulan “kültürel iktidar” meselesi incelenmektedir. Bu mesele, AKP’nin siyasal alandaki iktidarını kültürel alana taşıma arzusunu ifade etmektedir. Kültürel iktidar arzusu, açıklayıcı evrenini, referans çerçevesi “dindar muhafazakâr” olan AKP’nin Türkiye’nin laik modernleşme tarafından belirlenmiş yakın tarihinde kendi siyasi pozisyonunu sağlamlaştırma sürecinde bulmaktadır. Makalede, AKP’nin kapitalist dünya düzenine eklemlenen muhafazakârlığının özellikle kentli dindarlarda belirgin bir kültürel habitus dönüşümüne yol açtığı, belli ölçülerde gündelik yaşamı muhafazakârlaştırdığı, fakat kültürel alanın edebiyat, sinema, tiyatro, müzik gibi sanatsal üretime vurgu yapan kısmında benzer sonuçlara ulaşamadığı ve bu durumun kültürel iktidar tartışmasını muhalefet için de önemli hale getirdiği üzerinde durulmuştur. Bunlardan hareketle, gerçekte çatışan tutumların ve değerlerin alanı olan kültürün, dindar muhafazakârlık ile laik modernlik arasında bir diyalog alanı olabileceği sonucuna varılmıştır.

Anahtar kelimeler: Kültürel iktidar, Dindar muhafazakârlık, Laik modernlik, Kültürel çatışma, Kültürel muhalefet

Göksel Aymaz
DOI: 10.29224/insanveinsan.1459771
Yıl 11, Sayı 38, Yaz 2024


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
30 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Başlıca Dünya Dinlerinin Ekonomi ve Kalkınmaya Yaklaşımı

Muhsin Halis / Ayhan Hira / Ahmet Faruk Göksün

Öz: Din genellikle bir grup insan tarafından paylaşılan bir dizi inanç ve uygulamanın yanı sıra kültürel gelenekler, tarih ve mitolojiyi de kapsar. İlk ekonomik yazılar dini dışsal bir faktör olarak ele almıştır. Daha sonra, din ve kalkınma arasındaki bağlantıları açıklamak için çeşitli teoriler ortaya atılmıştır. Rasyonel seçim yaklaşımı, dinin esnekliğini, dinlerin faaliyet gösterdiği siyasi ve ekonomik ortamdaki değişikliklere verilen rasyonel bir ekonomik yanıt olarak görmektedir. Buna ek olarak, aile inancı, sosyal ağlar ve diğer unsurları içeren yaklaşımlar da din ve ekonomi arasındaki ilişkiyi belirlemektedir. Ekonomik büyümenin belirleyicileri üzerine yapılan önceki araştırmalar genellikle dinin etkisini ihmal etmiştir. Bu boşluğu doldurmak için dinî uygulama ve inançların ekonomik büyüme üzerindeki etkisini dinin ekonomik faaliyet üzerindeki etkisi açısından incelemek kayda değerdir. Bu makalenin amacı, literatüre dayanarak devlet, din ve ekonomi arasındaki ilişkiye ışık tutmaktır.

Anahtar kelimeler: Kapitalizm, Devlet ve din, Din ve ekonomik gelişme, İslam ve ekonomi, Hristiyanlık ve ekonomi

Muhsin Halis / Ayhan Hira / Ahmet Faruk Göksün
DOI: 10.29224/insanveinsan.1363864
Yıl 11, Sayı 37, Kış 2024


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
20 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Ekonomik Kalkınma ve İnsani Kalkınma İlişkisi: Kırılgan Beşli Ülkeleri Üzerine Ampirik Bir Analiz

Çağlar Ozan Gönüllü

Öz: Kalkınma kavramı, özellikle gelişmekte olan ülkeler için, salt ekonomik gelişmeyi içerecek şekilde daraltılamayacak kadar önemli bir kavramdır. Son yıllarda yapılan çalışmalar sürdürülebilir ekonomik gelişme için insani gelişmeye odaklanılması gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Kalkınmayı etkileyen faktörlerin ve ilişkilerin belirlenmesi, sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmak isteyen ülkelerin sorunlarına ışık tutması ve çözüm yolu önermesi açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmada kalkınmanın iki boyutu olan ekonomik kalkınma ve insani kalkınma arasındaki ilişkiler incelenmiştir. 1990-2021 yılları arasındaki 32 yılı kapsayan çalışmanın insani kalkınmayı temsil eden bağımlı değişkeleri Yaşam Süresi (YS), Eğitim Süresi (ES) ve Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi (CEE)’dir. Ekonomik kalkınmayı temsil eden değişken ise Kişi Başına Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH)’dır. Veriler homojenlik, yatay kesit bağımlılığı, birim kök sınamalarına tabi tutulduktan sonra Westerlund Panel Eşbütünleşme Testi ile ekonomik kalkınma-insani kalkınma ilişkileri araştırılmıştır. Test sonuçlarına göre YS ile GSYİH arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamsız bulunurken, ES ve CEE ile GSYİH arasındaki ilişki ise %95 güven aralığında (p<.05) istatistiksel olarak anlamlıdır.

Anahtar kelimeler: Ekonomik kalkınma, İnsani kalkınma, Kırılgan Beşli, UNDP, Westerlund Panel Eşbütünleşme Testi

Çağlar Ozan Gönüllü
DOI: 10.29224/insanveinsan.1368996
Yıl 11, Sayı 37, Kış 2024


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
22 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.