Sokak Çocuğunun Şafağı ve Aylağın Sıkıntısı: Walter Benjamin’de Estetik Deneyimin Çıkmazı

Salih Akkanat

Öz: Bu makale, Walter Benjamin’in estetik ve siyaset düşüncesi üzerinde durmaktadır. Benjamin’in estetik anlayışının, günümüzün estetik tartışmaları bağlamındaki yerini sorgulamaktadır. Estetiği bir duyumsama rejimi olarak temel almakta ve siyaset ile estetik arasında duyumsamaya dayanan bir ilişki kurulabileceğini önermektedir. Estetiğin özerklik ve özgürlük yanılsamasına hizmet eden ideolojik bir araç olmaktan çok, özgürlük tecrübesine zemin oluşturan ve toplumsal bağı yeniden kuran potansiyeli üzerinde durmakta; bu açıdan Benjamin’in, modernliğin sosyolojisinden estetik için sonuçlar çıkarma çabasının ve anlamın yakalanması ile anlamın özgürleşmesi arasında kurduğu bağlantıların, estetik ve siyaset arasındaki ilişki biçimini sınırladığına vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla makale Benjamin’in, siyasal ve epistemolojik angajmanlarıyla estetik düşüncesi arasındaki uyum ve uyumsuzluğun üzerinde durarak, siyasetle eş uzamda bir estetik düşüncesine ne ölçüde sahip olduğunu tartışmaya açmaktadır.

Anahtar kelimeler: Anahtar kelimeler: Estetik, Siyaset, Özgürleşme, Modernite, Walter Benjamin

Salih Akkanat
DOI: 10.29224/insanveinsan.1057409
Yıl 9, Sayı 32, Bahar 2022


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
20 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Çağdaş Görsel Kültürde Estetik ve Sosyolojik İmgelem

Uğur Yılmaz / Ece Nur Demir Yılmaz

Öz: Bu çalışmanın amacı, estetik ve sosyolojik imgelem ilişkisini çağdaş görsel kültür ortamında yer alan görsel formların (sanat/medya imgeleri) özellikleri çerçevesinde incelemek ve söz konusu imgelem yapılarının sanat ve sanat eğitimindeki önemi hakkında teorik düzeyde değerlendirmelerde bulunmaktır. Söz konusu değerlendirmeler sanat ve toplum ilişkisini temel alan bir bakış açısıyla gerçekleştirilmiştir. Bu değerlendirmeler sonucunda, estetik ve sosyolojik imgelem ilişkisinin postmodern süreçte görsel formların üretim, dağıtım ve tüketim süreçleri kapsamında iç içe geçtiği görülmüş; bu duruma bağlı olarak sanat eğitiminde her iki imgelem yapısının bütünleştirilmesine yönelik öğretim faaliyetleri ve müfredat düzenlemelerinde bulunulmasının önemiyle karşılaşılmıştır. Sosyolojik imgelemi geliştirmeye odaklanan pedagojik faaliyetlerin, bireylerin estetik imgelemlerine sosyolojik bir bakış açısı sunacağı; bu sayede görsel formların kültürel ve toplumsal özellikleriyle ilgili olarak bilinçli bir düşünme biçimi sağlamaya yardımcı olacağı anlaşılmıştır.

Anahtar kelimeler: Sosyolojik imgelem, Estetik imgelem, Sanat sosyolojisi, Sanat eğitimi, Postmodern sanat

Uğur Yılmaz / Ece Nur Demir Yılmaz
DOI: 10.29224/insanveinsan.1056801
Yıl 9, Sayı 32, Bahar 2022


Tam metin / Full text
(İngilizce)

[post-views]
14 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Weltpolitik ve Dostluğun “Öteki” Yüzü: Alman Siyasal Karikatürlerinde Osmanlı İmgesi

Eren Deniz Özçin

Öz: Bu çalışma, Birinci Dünya Savaşı döneminde (1914-1918) Osmanlı İmparatorluğu’nu konu alan Alman siyasal karikatürleri üzerinedir. Çalışmanın amacı Almanya’nın Osmanlı İmparatorluğu’na dair Şarkiyatçı algısını söz konusu karikatürler üzerinden ele almaktır. Bu bağlamda çalışmanın temel varsayımı, Almanya’nın Şarkiyatçı tutumunun II. Wilhelm döneminde (1888-1918) benimsenen ve emperyalist bir karaktere sahip olan Weltpolitik (Dünya Politikası) ile ilişkili olduğudur. Bu dönemde Almanya, Otto von Bismarck’ın Avrupa odaklı denge politikasını terk ederek deniz aşırı sömürge elde etmeye yönelik Weltpolitik’i benimsemiş ve buna bağlı olarak ilgisini bilhassa Yakın Doğu’ya yöneltmiştir. Weltpolitik kapsamında Almanya, Yakın Doğu coğrafyasını neo-kolonyalizm temelinde sömürgeleştirmek maksadıyla Osmanlı İmparatorluğu’nu ekonomik, askeri ve siyasi bakımdan nüfuz altına alma çabası içerisine girmiştir. Dolayısıyla Almanya nazarında Şarkın bir parçası olarak Osmanlı, egemenlik altına alınan “öteki” vasfında olmuştur. Nitekim karikatürlerde de görüleceği üzere Şarkiyatçılık kapsamında Almanlar açısından Osmanlı ve Türk imgesi, olumsuz niteliklerle özdeşleştirilmiştir.

Anahtar kelimeler: Almanya, Osmanlı İmparatorluğu, Karikatür, Şarkiyatçılık, Weltpolitik

Eren Deniz Özçin
DOI: 10.29224/insanveinsan.1057881
Yıl 9, Sayı 32, Bahar 2022


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
12 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Görüntülerin Savaşı: Alman ve İngiliz Hükümetlerinin İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’deki Görsel Propaganda Girişimleri

Hatice Selen Akçalı Uzunhasan

Öz: 2. Dünya Savaşı sadece bombaların ve kurşunların değil, aynı zamanda görüntülerin ve kelimelerin de savaşıydı. Türkiye her ne kadar Şubat 1945’e kadar savaşın dışında kalmayı tercih etse de, Müttefik ve Mihver Devletleri Türk Hükümeti’ni ve halkını etkilemek için yoğun bir propaganda ve istihbarat faaliyeti yürüttüler. Müttefik ve Mihver Devletleri bu girişimlerinde insanların anlam dünyalarına ulaşmak ve akıllarını çelmek için radyo, sinema, haber filmi, resimli dergiler, posterler ve el ilanlarından yararlandılar. Sinema ve resimli dergiler, yani diğer bir tanımla, duran – fotoğraf – ve hareket eden görüntüler bu propaganda faaliyetlerinin temelini oluşturdu. Türk Hükümeti bir yandan tarafsız kalmaya çalışırken, diğer yandan da “uygunsuz” bulduğu görüntülerle mücadele etmek için katı bir sansür uyguladı. Fakat Türk hükümetinin koyduğu tüm engellere ragmen, savaşın iki tarafı da mesajlarını kamuoyuna ulaştırmalarına yardımcı olacak işbirlikçiler bulmayı başardılar.

Anahtar kelimeler: 2. Dünya Savaşı’nda Türkiye, Görsel propaganda, Film propagandası, Propaganda dergileri, Sansür

Hatice Selen Akçalı Uzunhasan
DOI: 10.29224/insanveinsan.1058193
Yıl 9, Sayı 32, Bahar 2022


Tam metin / Full text
(İngilizce)

[post-views]
16 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Edebiyat, Dönem ve Siyaset İlişkisi Bağlamında Kuyucaklı Yusuf’a Yöneltilen Eleştirel Bakışlar

Betül Mutlu

Öz: Okur merkezli kuramlardan biri olan alımlama estetiğine göre, edebî eserler yazıldıkları dönemlerin tarihi ve sosyal bağlamının ürünü olmakla birlikte daha sonraki dönemlerde değişen yeni bağlamlar çerçevesinde okur nezdinde anlam üretmeyi sürdürürler. Bu yaklaşımın temsilcilerinden Hans Robert Jauss’a göre eserin anlamı eser-okur etkileşimi kapsamında, zaman içinde yani tarihsel süreçte farklı şekillerde alımlanır. Okurun içinde bulunduğu tarihsel sürecin toplumsal, kültürel ve ideolojik koşulları değiştikçe, edebî eserin alımlanışında da değişiklikler gündeme gelir. Bu makalede Kuyucaklı Yusuf (1937) hakkında farklı dönemlerde kaleme alınan eleştiri yazıları, Jaus’un düşüncelerinden yola çıkılarak ait oldukları dönemlerin tarihsel, siyasi ve ve edebî bağlamları çerçevesinde incelendikten sonra roman hakkında zamanla değişip dönüşen algılar tespit edilmeye çalışılmıştır. Roman ilk yayımlandığı yıllarda Anadolu gerçekliğini ele alışı içerdiği güçlü gözlemler olumlu; karakterlerin idealize edilişi açısından ise olumsuz yönde elştirilmiştir. 1960’lı yıllardan sonra ise roman hakkında kaleme alınana yazılarda dönemin değişen siyasi yapısına koşut olarak eleştirel bakış açısının çeşitlendiği; realizm-romantizm birlikteliği/tutarsızlığının yanı sıra toplumcu gerçekçi yönelimin de irdelendiği görülmektedir.

Anahtar kelimeler: Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf, Eleştiri, Eser-okur etkileşimi, Alımlama estetiği

Betül Mutlu
DOI: 10.29224/insanveinsan.1055042
Yıl 9, Sayı 32, Bahar 2022


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
21 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Etkin Bir Minör Sinema Olarak Modern Politik Sinema: “Bereketli Topraklar Üzerinde”

Derya Çetin / İkbal Bozkurt Avcı

Öz: Gilles Deleuze, minör bir sinemanın imkânını sorgulamış ve minör edebiyatın belirleyici özellikleri üzerinde değişiklikler yaparak modern politik sinemayı temellendirmiştir. Modern siyasi sinema kolektif kimlik krizinde olan üçüncü dünya ülkelerinde sömürgeleşen, hâkimiyet altına alınan ve azınlık olarak konumlandırılan halkların film yapma tarzını ifade etmektedir. Türk sinemasında da Erden Kıral, filmlerinde işlediği sosyal sorunlar ve bunları anlatma biçimi bakımından üçüncü dünya sineması yönetmenleri arasında gösterilmektedir. Bu düşünce doğrultusunda çalışmada Erden Kıral’ın 1980 yılında yönettiği Orhan Kemal’in romanından uyarlanan ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’ isimli filmi, Deleuze’ün geliştirdiği minör sinemanın temel unsurları bağlamında değerlendirilmiştir. Film, çekildiği dönemde Türkiye’de politik, ekonomik, kültürel kargaşa ve ayrıştırmanın derinden hissedilmesi nedeniyle örneklem olarak belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular doğrultusunda filmin modern siyasi sinema unsurları taşıdığı sonucuna varılmıştır.

Anahtar kelimeler: Sinema, Modern siyasi sinema, Minör-oluş, Bereketli Topraklar Üzerinde

Derya Çetin / İkbal Bozkurt Avcı
DOI: 10.29224/insanveinsan.1058263
Yıl 9, Sayı 32, Bahar 2022


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
12 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Ay’a Seyahat’ten Dünya Savaşı Z’ye: Bilim Kurgu Filmlerinde Vahşi’nin Yüzyıllık İnşası

Yusuf Ziya Gökçek

Öz: Bilim kurgu sineması, kökenleri 17. yüzyıla dayanan modern bilim kurgu romanlarında oluşturulan ötekine yönelik ben-merkezci bakışı ve varlıkları hiyerarşik olarak kodlamayı yeniden üretmektedir. Bilim kurgu filmleri kullandığı bu kodlamayla kendi dışındaki varlığı tuhaflaştırmakta, ucubeleştirmekte ancak onun insani özüne terbiye edilebilir bir biçimde yaklaşmaktadır. Sömürgecilik ise hâkim olmaya çalıştığı ötekilerin mekânı hegemonik bir iktidar üretme alanına dönüştürmektedir. Çalışmada bilim kurgu sinemasının bilim kurgu geleneğinin uzlaşımlarını kullanarak sömürgeyi ve vahşiyi nasıl ürettiği Van Dijk’in eleştirel söylem analizi ile incelenecektir. Örneklem olarak seçilen, aralarında yüzyılı aşkın bir zaman bulunan Le Voyage dans la Lune (Aya Yolculuk, Georges Méliès, 1902) ve World War Z (Dünya Savaşı Z, Marc Forster, 2013) filmleri vahşi imgesini üretmektedir. Bilim kurgu sineması ile sömürgeci siyasetin en temel ortaklığı biz ve öteki ayrımını belirginleştirmesi ve bu ayrım üzerinden hiyerarşik bir inşa içinde olmasıdır.

Anahtar kelimeler: Sömürgecilik, Vahşi, Bilim Kurgu Sineması, Ay’a Yolculuk, Dünya Savaşı Z

Yusuf Ziya Gökçek
DOI: 10.29224/insanveinsan.1058106
Yıl 9, Sayı 32, Bahar 2022


Tam metin / Full text
(Türkçe)

[post-views]
12 Downloads


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.