Öz: İnsanlar varoluştan beri dünyada diğer hayvanlarla karmaşık ilişkiler kurup yaşamaktadır. Bu karşılıklı ilişkiler, hayvanların evcilleştirilmesinin ardından yoğunlaşmıştır. Güneydoğu Anadolu bölgesi, koyun, keçi, sığır ve domuzun ilk evcilleştirildiği önemli bölgelerden birisidir. Bunun yanı sıra, sosyo-kültürel açıdan evcil sürüler de bölgede bugüne kadar temel bir yer tutmaktadır. Bu nedenle, Güneydoğu Anadolu bölgesi pastoral çalışmalar ve insan-hayvan ilişkileri çalışmaları için ideal bir yer olarak kabul edilmektedir. Kızıltepe’deki pastoral toplumlarda yapılan saha çalışması ve vaka araştırmaların sonucunda insan ve evcil sürü hayvanları arasındaki ilişkilerin yanı sıra, bu araştırma bireyleri kendi türlerinde olduğu gibi ayırt edebilen ve tanıyabilen belirli koyun, keçi ve sığırların olduğunu tespit etmektedir. Kızıltepe’deki toplumlar için sürü hayvanları besin açısından protein kaynağı ve sosyal statü olarak da zenginlik kaynağı olarak kullanılmaktadır. Buna ek olarak kentteki ev hayvanları da insanlara karşı derin sevgiye ve duygusal bağlara sahiptir. Öte yandan, bazı çağdaş araştırmalarda odaklanılanın aksine, Kızıltepe’deki çocuk-hayvan ilişkisi içinde herhangi bir cinsiyet veya kardeşlik etkisi gözlemlenmemektedir. Genel gözlemlerimiz ve bulgularımız, aynı zamanda, Güneydoğu Anadolu bölgesinde insan ve sürü hayvanları arasındaki karmaşık ilişkiler nedeniyle teşvik edilen bazı somut olmayan kültürel faktörleri de göstermektedir.
Anahtar kelimeler: Antrozooloji, İnsan-hayvan ilişkisi, Pastoralizm, Güneydoğu Anadolu, Kızıltepe.
Anthrozoological Study on the Agro-Pastoral Societies of Kızıltepe, Southeast Anatolia
Abstract: Since the origin, humans have been depended and formed mixtures of complex relationships with nonhuman animals. These mutualistic relationships eventually intensified following the animal domestication. Southeast Anatolia is one of the important regions where the first domestication of sheep, goat, cattle, and pig occurred as well as domestic herds have been fundamental in every socio-cultural aspect in the region until today. Therefore, Southeast Anatolia has been an ideal place for pastoral and anthrozoological study. Through fieldworks and exploratory case studies in agro-pastoral societies in Kızıltepe, we found certain sheep, goats, and cattle are capable of distinguishing and recognizing human and other cross-species individuals as like they do in their own species. Alongside of providing protein, wealth and social status, herd animals in Kızıltepe also possess deep affection and emotional bonds with human individuals as like as pets in urban societies. On the other hand, we do not observe any gender or sibling effect in children-animal bond which was focused in some contemporary studies. Our overall observations and findings also demonstrate some intangible culture cores in Southeast Anatolia which is promoted mainly by the complex relationships between human and their domestic herds.
Keywords: Anthrozoology, Human-animal bond, Pastoralism, Southeast Anatolia, Kızıltepe.