Mehmet Özçağlayan / Filiz Yavuz Çakıcı
Öz: Nükleer enerji hükümetler üstü bir konu; bir devlet politikasıdır. Dolayısıyla siyasi görüşleri farklı olsa da 1970’lerden itibaren hükümetler eliyle nükleer enerjiye geçiş sürecinde ısrar edilmiştir. Öte yandan nükleer enerji, başta yöre insanı olmak üzere tüm halkın yaşamını etkileyecek nitelikte bir konudur. Bu yüzden sürecin başarıya ulaşması, halkın, Türkiye’nin nükleer enerjiye geçişine rıza göstermesine bağlıdır. Medya ise halkın rızasını sağlamak için egemen söylemi yeniden ve yeniden üreterek yayan bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Kavramsal temelini Gramsci’nin hegemonya kuramının oluşturduğu bu makalede, Teun van Dijk’in Eleştirel Söylem Analizi disiplininden yararlanılarak, Bülent Ecevit’in başbakanlık koltuğuna oturduğu 11 Ocak 1999 ile Akkuyu nükleer santral ihalesini iptal ederek nükleer enerji konusunu rafa kaldırdığı 25 Temmuz 2000 tarihleri arasında, nükleer karşıtı hareketin Milliyet gazetesindeki temsiliyetine odaklanılmış ve bu süreçte, Milliyet gazetesinin nükleer enerjiyle ilgili egemen söylemi üretip üretmediği ve topluma karşı sorumluluğunu ne kadar ve nasıl yerine getirdiği değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Anahtar kelimeler: Hegemonya, Eleştirel söylem analizi, Nükleer enerji, Nükleer karşıtı hareket, Milliyet Gazetesi.
In the context of Gramsci’s Theory of Hegemony the Representation of anti Nuclear Movement in Milliyet Daily (January 11, 1999-July 25, 2000)
Abstract: Nuclear energy is a supra-governmental issue and a state policy. Therefore, although their political views were different, transitioning to nuclear energy by governments since the 1970s has been insisted. Contrarily, nuclear energy affects all people’s lives. Hence, the success of Turkey’s nuclear phase-in depends on the general public’s consent. To provide it, the media emerges as an institution reproducing the dominant discourse. The article, having a conceptual base from Gramsci’s theory of hegemony and using the discipline of Teun van Dijk’s Critical Discourse Analysis, focuses on the representation of the anti-nuclear movement in the Milliyet Daily between January 11, 1999, when Bülent Ecevit became the Prime Minister, and July 25, 2000, when the Akkuyu Nuclear Power Plant bid was cancelled; and in this process, it was evaluated whether the Milliyet Daily produced the dominant discourse on nuclear energy and how and how much it fulfilled its responsibility towards society.
Keywords: Hegemony, Critical discourse analysis, Nuclear energy, Anti-nuclear movement, Milliyet Daily.
Mehmet Özçağlayan / Filiz Yavuz Çakıcı
DOI: 10.29224/insanveinsan.453020
Yıl 6, Sayı 21, Yaz 2019
Tam metin / Full text
(Türkçe)
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.