Historical Development of Kocaeli Industry in the Ottoman Period and An Analysis of the Ottoman Industrialization Efforts

Abstract: In the scope of this study, the development of Kocaeli Industry is examined along accompany of industrialization efforts in Ottoman Empire and the adventure experienced in transformation of traditional economic system of empire through this process. Within the framework of industrialization efforts in the 19th century, some basic natures of Ottoman economic system that had been ongoing by protection in general frame were converted in this cause -with a big effort spread to decades- and it has been made more convenient with the terms of current industrial development. As approaching to the end of the 19th century, Ottoman economy was able to adapt to the new conditions brought about by industrial revolution, as a result of continuous efforts in a persistent manner despite the failures in industrial investments occurred in the early stages. More clearly, some of the industrial investments made in this process were successful to such an extent that can produce with international standards. However, economic and political policies in the period of the Committee of Union and Progress have almost destroyed the industrialization gains of one hundred years, which finally came to adaptation stage with European industry. Today’s city of Kocaeli constituted one of the most important parts of mentioned industrialization process that was ongoing in the 19th century. Factories established in Sanjak of Izmit in this process transformed Izmit city (Kocaeli) into an industrial centre in terms of textile industry, which is the most important sub-branch of Ottoman industry. In this study, it is deduced that this situation had a significant effect on the city of İzmit (or Kocaeli) to be considered as an alternative place for establishment of industrial investments during the early Republic period.

Keywords: History of Kocaeli industry, Ottoman industrialization, Industrial development.

Osmanlı Döneminde Kocaeli Sanayiinin Tarihi Gelişimi ve Osmanlı’da Sanayileşme Çabalarının Analizi

Özet: Çalışma kapsamında Kocaeli Sanayiinin gelişimi, Osmanlı’daki sanayileşme çabaları ve bu süreçte imparatorluğun geleneksel iktisadi sisteminde yaşanan dönüşüm serüveni eşliğinde incelenmektedir. 19. yüzyıldaki sanayileşme çabaları çerçevesinde, yüzyıllardır genel hatlarıyla korunarak süregelen Osmanlı iktisadi sisteminin bazı temel nitelikleri, -onyıllara yayılan bir çabayla- bu uğurda dönüştürülerek sınaî kalkınmanın koşullarına daha uygun hale getirilmiştir. Gerçekleştirilen sınaî yatırımlarda ilk aşamada yaşanan başarısızlıklara rağmen ısrarlı bir şekilde sürdürülen çabalar neticesinde, 19. yüzyılın sonlarına yaklaşılırken Osmanlı ekonomisi artık yeni koşullara intibak edebilmiş durumdadır. Öyle ki, bu süreçte gerçekleştirilen sınaî yatırımların bir kısmı uluslararası standartlarda üretim yapabilecek ölçüde başarı sağlamıştır. Ancak İttihat ve Terakki dönemindeki iktisadi ve siyasi politikalar, nihayet Avrupa sanayii ile intibak aşamasına gelmiş olan yüz yıllık sanayileşme kazanımlarını adeta yıkıma uğratmıştır. 19. yüzyıl boyunca devam eden sanayileşme ve fabrikalaşma sürecinin en önemli halkalarından birini de bugünkü Kocaeli şehri teşkil etmiştir. Bu süreçte İzmit Sancağı’nda tesis edilen ve Osmanlı sanayiinin en önemli alt kolu olan dokuma sanayii açısından İzmit Sancağı’nı bir sanayi merkezine dönüştüren fabrikaların, erken Cumhuriyet dönemindeki ilk büyük sanayi yatırımları için şehrin bir kuruluş yeri namzedi olarak değerlendirilmesinde de etkili olduğu düşünülmektedir.

Anahtar kelimeler: Kocaeli sanayi tarihi, Osmanlı’da sanayileşme, Sınaî kalkınma.

Multiculturalist Media and TRT Kurdi in Turkey in the Contex of Multiculturalism

Abstract: Multiculturalism notion has coincided with postmodern era with respect to multicultural sense and policies in the world, even though the notion itself has a long historical background. Emerged in an era where old policies toward ethnic minorities and natives have become obsolete, multicultural view is still recognized and applied hand in hand with alternative views. As a matter of debate in 1990s, while not put into practice until 2000s in Turkey, multicultural liberal policies have found themselves wide media coverage in recent years. Therefore this study aims to shed a light on the process of launching TRT KURDI as the first multiculturalist broadcasting example in Turkey through investigating media examples from Turkey within the public broadcasting frame.

Keywords: Multiculturalism, Multicultural, Turkey, TRT, KURDI.

Çokkültürlülük Bağlamında Türkiye’de Çokkültürcü Medya ve TRT Kürdi

Özet: Çokkültürlülük kavramı uzun bir geçmişe sahip olsa da çokkültürcü anlayış ve politikalar anlamında modern sonrası zamana denk gelmektedir. Etnik azınlıklara ve yerlilere yönelik geçmiş politikaların artık etkisini yitirdiği bir dönemde ortaya çıkan çokkültürcülük yaklaşımı, günümüz açısından, alternatif yaklaşımlarla birlikte halen anılmakta ve uygulanmaktadır. Türkiye’de de, 1990’lı yıllarda çeşitli nedenlerle dile getirilen, ancak uygulama açısından 2000’li yıllarda örneklerini gördüğümüz çokkültürcü liberal politikalar, medyaya da yansımıştır. Bu nedenle çalışmada söz konusu çokkültürcü politikaların Türkiye özelinde, medya örneklerine, kamu hizmeti yayıncılık anlayışı çerçevesinde değinilecektir. Bu bağlamda Türkiye’deki ilk çokkültürlü kamu hizmeti yayıncılık örneği olan TRT KÜRDİ’nin açılmasıyla sonuçlanan sürece dikkat çekilecektir.

Anahtar kelimeler: Çokkültürlülük, Çokkültürcülük, Türkiye, TRT, KÜRDİ.

Gender Discrimination in Turkish Sport Press: A Case Study on Fotomaç and Fanatik Newspapers

Abstract: The system of social values attributes masculinity an exclusive position. The man considers deserving this privileged position because of handling hard works in society. Starting in the family, gender knowledge is learned in social relations. Media, as an instrument of delivering this gender knowledge, plays an important role in socialization process. The separation that determines the femininity or masculinity in accordance with social genders, are implemented in every field of society by social institutions. Paternal social system is the main reason causing the gender-based discrimination. In paternal societies, the woman exists with her traditional roles. In contrast to the women whose duties are raising children and cleaning the house, the man is symbolized with strength, and durability and assigned with vital duties. As in the most fields of the society, the women are inferior to the men. The sport that is symbolized with strength, competition, ambition and conflict takes the women as a second class because of their lack of physical strength. Therefore, the inequality between the man and the woman is the main point in this study. Also, male dominance, which is spread via news of sport media, is another important point on which this study focuses. For the research, Turkish sport press was chosen. Fotomaç and Fanatik are the two leading newspapers in Turkish sport press. So, The sport news in Fotomaç and Fanatik published in 2013, 2014 and 2015 will be examined just for a whole week time period in order to find out gender discrimination.

Keywords: Gender, Sexism, Sports, Sporting Press, Discrimination.

Türk Spor Basınında Cinsiyet Ayrımcılığı: Fotomaç ve Fanatik Gazeteleri Örneği

Özet: Toplumsal değerler sistemi erkekliğe ayrıcalıklı bir konum sunmaktadır. Erkekler, toplumsal alanda kendilerine yüklenen ağır işler sebebiyle bu ayrıcalıklı konumu hak ettiklerini düşünürler. Ailede başlayan toplumsal cinsiyet öğrenimi, sosyal ilişkilerle devam ettirilir. Bu öğrenimi kitlelere yayan bir araç olarak medya, toplumsallaşma sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Toplumsal cinsiyetlerine göre kadınlığı ve erkekliği belirleyen ayrıştırma, ayrımcılık anlamı yüklenerek, sosyal kurumlar tarafından toplumun her alanında sürdürülmektedir. Ataerkil sisteme dayalı toplum yapısı, cinsiyet temelli ayrımcılığın ortaya çıkmasındaki başlıca sebeplerden birisidir. Ataerkil topluluklarda kadınlar her zaman geleneksel rolleriyle var olurlar. Çocukları büyütmek ve temizlik yapmak gibi sorumluluklar yüklenen kadının aksine erkek, gücün ve dayanıklılığın simgesi olarak görülür ve önemli işlerle görevlendirilir. Toplumun her alanında olduğu gibi kadınlar spor alanında da ikinci plana itilmektedir. Güç, rekabet, hırs ve çatışma konularıyla özdeşleştirilen spor alanı, erkekler kadar fiziksel güce sahip olmayan kadınları yok saymaktadır. Bu nedenlerden dolayı, spordaki kadın ve erkek eşitsizliği, bu çalışmanın odaklandığı temel noktadır. Spor basınının haber söylemi aracılığıyla yayılan erkek egemenliği konusu da bu çalışmanın üzerinde durduğu diğer bir önemli konudur. Bu bağlamda Türk spor basını, çalışmanın araştırma bölümü için seçilmiştir. Türk spor basının en önde gelen iki gazetesi, Fotomaç ve Fanatik gazetelerin 2013, 2014 ve 2015 yıllarındaki birer haftasına ait sayıları incelenip, cinsiyet ayrımcılığına yönelik bulgular araştırılmıştır.

Anahtar kelimeler: Toplumsal Cinsiyet, Cinsiyetçilik, Spor, Spor Basını, Ayrımcılık.

The Human Nature and the Notion of Society in Renaissance Political Theory: From Machiavelli to Hobbes

Abstract: This study focuses on how the human nature and the the notion of society were evaluated during the period starting from Machiavelli to Hobbes and the position of such an understanding within the system of these philosophers. However, the article also considers the discussions on human nature and society including the Greek philosophers from Plato and Aristoteles to Eastern philosophers, such as Farabi and Avicenna. Thus, a comparison of the previous era and the subject matter has ben established. The discussions around the human nature have a principal role for the philosophers in forming their own systems. Like Machiavelli advises the leader to be cautious due to the greedy and selfish human nature, Hobbes considers the human beings tend to focus on their own interests as a result of human nature and that they are in a constant battle with each other, therefore, he develops a system of domination which would turn this state of war into a state of peace. On the other hand, the philosophical discussions on the human nature drawing on how human beings differ from other beings argue that the formation of the society depends on the needs and lack of human nature.

Keywords: Human Nature, Political Theory, Hobbes, Machiavelli, Society.

Machiavelli’den Hobbes’a Rönesans Dönemi Siyaset Teorisinde İnsan Doğası ve Toplum Anlayışı

Özet: Bu çalışma Machiavelli’den başlayıp Hobbes’a kadar uzanan süreçte insan doğası ve toplum anlayışının nasıl ele alındığına ve bu anlayışın düşünürlerin kendi sistemlerindeki yerine odaklanmaktadır. Fakat çalışmada Yunan düşünürler Platon ve Aristoteles›ten başlayıp, Doğu düşünürleri Farabi ve İbn-i Sina’ya kadar insan doğası ve toplum tartışmalarına da yer verilmiştir. Böylece ele alınan dönemle, öncesinin kısa bir karşılaştırması yapılırken bu dönemin ayırıcı özelliği de gösterilmeye çalışılmaktadır. İnsan doğası tartışması düşünürler için kendi sistemlerini oluşturmada kilit rol oynamaktadır. Bundan dolayı Machiavelli, insanın açgözlü, çıkarcı olduğunu düşündüğü için yöneticiye dikkatli olması gerektiğini söylediği gibi, Hobbes, insanın doğası gereği kendi çıkarını düşünmeye yöneldiğini ve insanın insanla süren sonsuz bir savaşım içinde olduğunu düşündüğü için bu savaş halini bir barış hali olarak tesis edecek bir egemenlik sistemi geliştirmektedir. Diğer taraftan, düşünürlerin insan doğası tartışmaları, insanın diğer varlıklardan hangi yönüyle farklılaştığına dikkat çekerken, toplumun oluşma nedeni de yine insanın doğası gereği duyduğu gereksinimler veya doğasındaki eksiklikler itibariyle var olabileceğine odaklanmıştır.

Anahtar kelimeler: İnsan Doğası, Siyaset Teorisi, Hobbes, Machiavelli, Toplum.