Abstract: During the Independence War, the close political relations established between the governments of Ankara and Soviet Russia against western countries, continued from the declaration of the Republic in 1923 to the end of the World War II in 1945. In that era, the art constituted another dimension of the relations established by these countries that mainly focused on political, military and economic aspects. Both the Soviet Russia, which acquired an important heritage from Czarism and attributed a special role to the art in order to make propaganda for the socialist ideology, and the Republic of Turkey, which considered developing an education system in terms of western arts, supporting artists and creation of the qualified artistic works as a measure of “civilization”, and which intended to benefit from the propaganda power of the art in conveying the Kemalist revolutions and doctrines to society, collaborated in the field of the art especially in 1930s. In this regard, the movie called “Ankara: The heart of Turkey”, which created by the Soviet film makers who were invited by the Turkish Government in terms of the “Celebration of the Tenth Anniversary of the Foundation of the Republic” had a special place. Hence, this study covers and attempts to highlight the dimensions of the collaboration and interaction between the Republic of Turkey and the Soviet Union in the field of art in the early years of the Republic.
Keywords: Turkish-Soviet relations, Ankara: Heart of Turkey, Turkish Republic, Art, Cinema
Erken Cumhuriyet Döneminde Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği Arasındaki Sanatsal İlişkiler: “Ankara: Türkiye’nin Kalbi” Belgeseli Örneği
Özet: Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği günlerde Batılı devletlere karşı Ankara Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında kurulan yakın siyasi ilişkiler, Cumhuriyet’in 1923’teki ilanından II. Dünya Savaşı’nın 1945’te sona ermesine kadar devam etmiştir. Bahsedilen dönemde, iki ülke arasında gerçekleşen ve siyasi, askeri ve iktisadi yönleri ağır basan bu ilişkilerin bir boyutunu da sanat oluşturmuştur. Çarlık döneminden sanatsal açıdan önemli bir miras devralan ve sosyalist ideolojinin propagandasında sanata özel bir misyon yükleyen Sovyetler Birliği ile Batılı sanatların eğitimini yaygınlaştırmayı, sanatçıları desteklemeyi ve bunun sonucunda nitelikli sanat eserlerinin üretilmesini, bir “uygarlaşma” ölçüsü olarak gören ve Atatürk ilke ve inkılaplarını halka iletmekte sanatın propaganda gücünden faydalanmayı düşünen Türkiye Cumhuriyeti, özellikle 1930’lu yıllarda sanat alanında bir işbirliğinde bulunmuşlardır. Bu kapsamda, Türk hükümeti tarafından “Cumhuriyet’in Onuncu Yıl Kutlamaları” çerçevesinde Türkiye’ye davet edilen Sovyet sinemacılar tarafından çekimi gerçekleştirilen “Türkiye’nin Kalbi: Ankara” filmi, özel bir anlam ifade etmektedir. Bu çalışma, Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye Cumhuriyeti ve Sovyetler Birliği arasında sanat alanında gerçekleşen işbirliği ve etkileşimi ele almakta ve bu ilişkinin boyutlarını kapsamlı olarak ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Anahtar kelimeler: Türk-Sovyet ilişkileri, Ankara: Türkiye’nin kalbi, Cumhuriyet, Sanat, Sinema