Abstract: One of the leading problems in human existence is whether living is a meaningful act or not. On one hand, the lack of a sound basis of the phenomena encountered in daily life and routine actions which are repeated every day, and on the other hand, the solid reality of death which confronts human existence with their temporary content, urges people to question their existence. The intersection of the effort of individual for finding a just ground for the world of existence with the negative answer of phenomena is the basis of the concept “nonsense” of Albert Camus. The concept of “nonsense” first emphasises the reasonless nature of the world, and the effort for seeking a meaning in compliance with reason in the world of nonsenses of man. This quest for meaning brings about the prosiness of all reality other than death; thus, describes a general condition of humanity. Therefore, since ancient ages, in all kinds of narrations so far, the concept of nonsense took its place as one of the basic motives. In this paper is centred on the opinions of such philosophers as Albert Camus and Friedrich Nietzsche in terms of the concept of “nonsense” and five movies chosen from American cinema with purposeful sampling method were subjected to qualitative analysis. Their means for overcoming the depression caused by meaningless and the final destiny caused by the conscious of nonsense have been examined by means of these movies.
Keywords: Absurd, Coincidence, Destiny, Albert Camus, Friedrich Nietzsche, American cinema.
Varoluşa Ait Bir Gerçekliğin Betimleyicisi Olarak “Saçma” ve Amerikan Sinemasında İfade Biçimleri
Özet: İnsan varoluşunun tüm dönemlerindeki başlıca sorunlardan biri yaşamanın anlamlı bir eylem olup olmadığıdır. Bir yandan, günlük yaşamda sürekli karşılaşılan olguların sağlam bir temelden yoksunluğu ve her gün yinelenen rutin eylemler, öte yandan ölümün, insan varlığını kendi geçici mahiyetiyle yüzleştiren katı gerçekliği, kişileri kendi varoluşlarına ilişkin sorgulamaya itmektedir. Bireyin, oluş dünyasına haklı bir gerekçe arama çabasının, olguların olumsuz yanıtıyla karşılaşması, Albert Camus’nün “saçma” kavramının temelini oluşturmaktadır. Saçma kavramı, öncelikle yeryüzünün nedensiz doğasını, insanın anlamsızlıklar evreninde usa uygun bir anlam arama çabasını vurgulamaktadır. Bu anlam arayışı, ölümün dışındaki her türlü gerçekliğin yavan bulunuşunu getirmekte, böylece genel bir insanlık durumu betimlemektedir. Dolayısıyla, eski çağlardan beri, ortaya çıkmış her türlü anlatıda, saçma kavramı, temel motiflerden biri olarak yer almaktadır. Bu çalışmada Albert Camus ve Friedrich Nietzsche gibi düşünürlerin, saçma bağlamındaki görüşleri merkeze alınarak, Amerikan sinemasına ait, amaca yönelik örneklem yöntemiyle seçilmiş, beş film örneği, niteliksel analize tabi tutulmuştur. Anlamsızlığın neden olduğu bunalımı aşma biçimleri ve saçmanın bilincinin yol açtığı nihai yazgı söz konusu filmler aracılığıyla irdelenmiştir.
Anahtar kelimeler: Saçma, Rastlantı, Yazgı, Albert Camus, Friedrich Nietzsche, Amerikan Sineması.