Ay’a Seyahat’ten Dünya Savaşı Z’ye: Bilim Kurgu Filmlerinde Vahşi’nin Yüzyıllık İnşası

Yusuf Ziya Gökçek

Öz: Bilim kurgu sineması, kökenleri 17. yüzyıla dayanan modern bilim kurgu romanlarında oluşturulan ötekine yönelik ben-merkezci bakışı ve varlıkları hiyerarşik olarak kodlamayı yeniden üretmektedir. Bilim kurgu filmleri kullandığı bu kodlamayla kendi dışındaki varlığı tuhaflaştırmakta, ucubeleştirmekte ancak onun insani özüne terbiye edilebilir bir biçimde yaklaşmaktadır. Sömürgecilik ise hâkim olmaya çalıştığı ötekilerin mekânı hegemonik bir iktidar üretme alanına dönüştürmektedir. Çalışmada bilim kurgu sinemasının bilim kurgu geleneğinin uzlaşımlarını kullanarak sömürgeyi ve vahşiyi nasıl ürettiği Van Dijk’in eleştirel söylem analizi ile incelenecektir. Örneklem olarak seçilen, aralarında yüzyılı aşkın bir zaman bulunan Le Voyage dans la Lune (Aya Yolculuk, Georges Méliès, 1902) ve World War Z (Dünya Savaşı Z, Marc Forster, 2013) filmleri vahşi imgesini üretmektedir. Bilim kurgu sineması ile sömürgeci siyasetin en temel ortaklığı biz ve öteki ayrımını belirginleştirmesi ve bu ayrım üzerinden hiyerarşik bir inşa içinde olmasıdır.

Anahtar kelimeler: Sömürgecilik, Vahşi, Bilim Kurgu Sineması, Ay’a Yolculuk, Dünya Savaşı Z

Yusuf Ziya Gökçek
DOI: 10.29224/insanveinsan.1058106
Yıl 9, Sayı 32, Bahar 2022


Tam metin / Full text
(Türkçe)

417 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Apartman Temizleyicisinin Bir Kadın Olarak Portresi: Kul

Öz: Önce öykü yazarı kimliğiyle tanınan Seray Şahiner, 2014’te yayımlanan ilk romanı Antabus’un ardından “Reklamı Atla” adıyla denemelerini bir araya getirir. Yazarın ikinci romanı Kul ise 2017’de yayımlanır. Apartman merdivenlerini temizlemekle geçimini sağlayan Mercan’ın yaşamına odaklanan Kul, 2018’de Şahiner’e Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazandırır. Kul, yalnızlığı ve çaresizliği ile baş etmeye çalışırken umutlarına tutunan Mercan’ın yaşamındaki eksiklikleri, televizyonla kurduğu ilişkiyi, çekip gitmiş kocasıyla doğmamış çocuğuna duyduğu özlemi ve bu arada aradığı çareleri anlatan bir romandır. Mercan, emeğiyle geçinen ve fark edilmeden yaşamını sürdüren kadınların temsilcisi konumundadır. Bu makale; “Yukarıdakiler ve aşağıdakiler”, “Mercan’ın yalnızlığı ve televizyonla kucaklaşma”, “Sokağa çıkan Mercan’ın bireyselliğine yürüyüşü” ile “47. Orhan Kemal Roman Armağanı” alt başlıklı bölümlerden oluşmakta ve Mercan’ın kendi ayakları üzerinde durma çabasının kendine özgü niteliklerini ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Anahtar kelimeler: Seray Şahiner, Edebiyat, Roman, Kul, Kadın

Efnan Dervişoğlu
DOI: 10.29224/insanveinsan.1009920
Yıl 9, Sayı 31, Kış 2022


Tam metin / Full text
(Türkçe)

498 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Birhan Keskin Şiirinde Aşk ve Doğa: Halk Şiirinden Ekofeminist Şiire Doğru

Hülya Çevirme

Öz: Bu çalışmanın amacı halk şiiri geleneği ile Birhan Keskin şiirinin akrabalığını aşk ve doğa izlekleri çerçevesinde metinlerarası bir okumayla sorgulamaktır. Sonuç olarak Birhan Keskin çağdaş bir şair olarak geleneksel olanı poetikasının güçlü bir kaynağı olarak benimsemiş, halk şiirinin animist/ mistik/ aşkın ve akışkan anlayışını çağdaş Türk şiirine eklemlemiştir. Keskin, Yunus Emre ve Karacaoğlan’la yüksek düzeyde metinlerarası bir söyleşim içindedir. Halk şiiri geleneğinin doğaya öykünme ve doğanın sağaltıcı gücüne sığınma izlek ve motiflerini, döngüsel tarih ve arkaik kadınlık mitiyle birleştirmiştir. Keskin, şiirinin metafiziğini Türkçe mistik şiir üzerinden var etmiş, romantik aşkı ve doğayı yeniden yüceltmiştir. Birhan Keskin kadim olanı tekrar etmekle kalmamış, Türk halk şiirinin hiyerarşisiyle modern karşıtlığı arasında, ekofeminist bir köprü kurmaya çalışmıştır. Keskin’in geleneksel şiirle söyleşmesi kuşkusuz şiirine doyumsuz bir kültürel derinlik, söylemine tanıdık bir dilsel kolaylık sağlamıştır. Keskin’in şiiri, Akışkan modern şiirin de halk şiirinden nasıl yararlanıldığını göstermek açısından şiirin kültürel belleği lehine yol açıcı olmuştur.

Anahtar kelimeler: Birhan Keskin, Yunus Emre, Karacaoğlan, Aşk, Ekofeminist şiir

Hülya Çevirme
DOI: 10.29224/insanveinsan.1009665
Yıl 9, Sayı 31, Kış 2022


Tam metin / Full text
(Türkçe)

624 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Jale Sancak’ın Uyanan Güzel Romanında Kadın ve Kendilik

Mihrican Aylanç

Öz: Bu çalışmada Jale Sancak’ın Uyanan Güzel romanının kadın karakteri Vahide’nin kendilik oluşturma süreci kendilik kuramı çerçevesinde içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Jale Sancak, Uyanan Güzel romanında ataerkil toplum kıskacında kalan, şiddetin çeşitli boyutlarına maruz kalarak eve kapatılan, ötekileştirilip susturulan kadınların varoluş sancılarını sorgular. Jale Sancak, Uyanan Güzel romanında kadınların çocuklukta ataerkil düşünce kalıplarıyla çevrelenip toplumun otokontrolüne teslim edilen iç varlığına işaret eder. Kadının bireyleşmesinin mümkün olduğunu vurgulamak yönünde ataerkil sisteme karşı toplumsal bir farkındalık yaratma çabası içine girer. Romanda Vahide karakteri ile susturulan, hayalleri elinden alınan kadınlar için kendilik oluşturmanın zor olduğu ancak imkânsız da olmadığı olay örgüsü ve karakter sentezleriyle ortaya konmaktadır. Kadının erkeği dışlamadan, vicdan ve merhametini yitirmeden benliğini koruyarak mutluluğa uyanabileceği sezdirilmektedir. Kendi yaşamının iplerini eline alıp “kendi olarak” topluma gözlerini açan kadınların kamusal alanda da eyleme geçebildiği, böylelikle bütüncül bir kimliğe erişebildiği vurgulanmaktadır.

Anahtar kelimeler: Uyanan Güzel romanı, Kadın, Kendilik, Toplumsal cinsiyet, Ataerki

Mihrican Aylanç
DOI: 10.29224/insanveinsan.1010081
Yıl 9, Sayı 31, Kış 2022


Tam metin / Full text
(Türkçe)

500 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Sosyal Korumada Küresel Boyutlar: Sorunlar ve Temel Tartışmalar

Abdulkadir Şenkal

Öz: Küreselleşme, diğer faktörlerin yanı sıra hızlı teknoloji transferleri, hızlı yatırım temposu ve küresel bilgi erişimi ile tetiklenen daha yüksek büyüme, istihdam seviyeleri, yaşam standartları ve sosyal koruma için potansiyel olarak geliştirilmiş mali açıdan kayda değer bir pozitif potansiyele sahiptir. Bununla birlikte, faydaları ülkeler içinde ve arasında eşit olmayan bir şekilde dağılmıştır. Bu durum hem gelişmiş ve hem de gelişmekte olan ülkeler açısından ciddi sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla sosyal koruma, küreselleşme sürecinde ciddi açıklara neden olan bir kavramdır. Yirminci yüzyılın başlarında Batı ülkeleri tarafından yeni sosyal koruma programları benimsenmeye başlandıkça toplumsal refaha olan ihtiyacın kapsam ve önemi daha fazla tartışılır hale gelmiştir. Bu tartışmalar, II. Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda yoğunlaşmış ve hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaygınlaşarak fonlama, hedefler, yönetim ve kapsamı etkileyen konular şeklinde ortaya çıkmıştır.

Anahtar kelimeler: Sosyal koruma, Küresel sosyal koruma, Sosyal politika, Yoksulluk, Küresel sosyal politika

Abdulkadir Şenkal
DOI: 10.29224/insanveinsan.975449
Yıl 8, Sayı 30, Güz 2021


Tam metin / Full text
(Türkçe)

628 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Gelecek Olan Halk ya da Toplum 5.0: Hakikati Araştırma ve Masal Yaratma İlişkisi Bağlamında Toplumu Koruma Fikri

Sinan Kürkçü

Öz: Makalede, Toplum 5.0 olarak adlandırılan sürece bağlı olarak sosyal korumanın, esasen geniş bir perspektifle toplumu koruma fikrinin nasıl biçimlenebileceği incelenmektedir. Buna uygun olarak, gelecek olan halk kavramsallaştırmasıyla, düşüncenin ve bilginin değişen koşullarına işaret edilmektedir. Gelecek olan halk ile toplumu koruma fikri arasındaki ilişkinin, değişmekte olan düşünce ve bilgi koşulları açısından bir görünümü sunulmuştur. Gelecek olan halkın Toplum 5.0 gelişmeleriyle sosyal koruma bağlamında nasıl biçimlenebileceği, ne türden bir toplumsal perspektif üretebileceği sorunsallaştırılmaktadır. Düşünce üretiminin bilgi koşullarıyla ilişkisi, diğer deyişle güncel olarak bilimsel araştırmayı ve teknolojik gelişmeyi öncelikli bir toplumsal ufuk olarak belirleme meselesi, sosyal korumanın yeni bilimsel ve toplumsal koşullarla kavranabilmesi yönünde değerlendirilmiştir. Bu halde, hakikati araştırma ve toplumsal masal yaratma kavramlarının birbirine yakınsamasıyla ifade edilen bir bakış açısını, toplumu koruma fikri bağlamında anlayabilmek amaçlanmaktadır. Sonuç olarak dijital temelli toplumsallığa yönelişin sosyal korumayla ilişkisine, dönüştürücü bir toplumsal tasarımın içinde taşıyabileceği koruma fikri ve pratiklerinin ortak iyiler yönünde geliştirilmesi açısından işaret edilmiştir.

Anahtar kelimeler: Gelecek olan halk, Toplum 5.0, Hakikati araştırmak, Masal yaratmak, Sosyal koruma

Sinan Kürkçü
DOI: 10.29224/insanveinsan.971993
Yıl 8, Sayı 30, Güz 2021


Tam metin / Full text
(Türkçe)

489 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Gelecek Ne Getirecek? Toplum 5.0 Kapsamında Çalışma, Dijitalleşme ve Sosyal Koruma

Danijela Bagarić / Valentina Franca

Öz: Bilgiyi dijital bir formata dönüştürme süreci olan dijitalleşme, insanların, özellikle dijital yerlilerin davranışlarını, becerilerini ve bilgilerini dijital uygulamaları ve teknolojiyi kullanmak için daha da geliştirir. Toplum 5.0, stratejik olarak işlemek için çok belirsiz olabilir, ancak bizi devam eden teknolojik devrimin merkezine yerleştirmekte ve proaktifliği daha başarılı biçimde gerçekleştirmektedir. Küresel olarak, erkekler genellikle işgücü piyasalarına kadınlardan daha fazla katılır, ancak katılım oranlarındaki bu cinsiyet farkı son yıllarda keskin bir şekilde azalmaktadır. Türkiye’nin son dönemdeki önemli yapısal ve sosyal değişiminin kadınların işgücü piyasasına girişini kolaylaştırması beklenmekle birlikte, işgücü piyasasına katılımları hala son derece düşük düzeydedir.

Anahtar kelimeler: Dijitalleşme, Toplum 5.0, İşgücü piyasası, Kadınlar, Türkiye

Danijela Bagarić / Valentina Franca
DOI: 10.29224/insanveinsan.977145
Yıl 8, Sayı 30, Güz 2021


Tam metin / Full text
(İngilizce)

574 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Nasıl Bir Gelecek? Küresel Bağlamda Romanya İş Hukukunun Dönüşümü

Magdolna Vallasek

Öz: Son yirmi yılda, iş kanununun krizde olduğu ve bu nedenle işçileri koruma ana görevini yerine getirmesinin giderek zorlaştığı iddiası yaygın hale gelmiştir. Bu her şeyden önce klasik iş hukuku kuralları oluşturulduğundan beri, işgücü piyasasının üretime ve ekonomiye, küreselleşmeye, dijitalleşmeye ve esnek çalışmaya doğru kaymasıyla birlikte toplumun bir bütün olarak derin bir değişim geçirmesinden kaynaklanmaktadır. 4.0 sanayi devriminin ardından amaç 5.0 toplumuna ulaşmaktır ve yapay zeka, dijitalleşme ve robotlaşmanın da gösterdiği yön budur. Kısa çalışmamızda iş kanununun buna ne kadar hazır olduğunu, ortaya çıkabilecek başlıca sorun ve engellerin neler olduğunu sorguluyoruz. Bunu, Romanya’nın yasal gelişimini örnek alarak ve mevcut pandemi sonrasında uygulamaya konulan iş kanunu önlemlerinin değerli bir deneyim olduğu varsayımından yola çıkarak yapıyoruz. Nitekim hukuk, bir süredir bu sorunlarla yoğun biçimde uğraşmaktadır. Bu nedenle, pandemi bağlamında getirilen bazı önlemlerin işgücü piyasası ve işçilerin durumu üzerindeki etkilerini incelemek ve bu deneyimlerden ders almak akıllıca olacaktır.

Anahtar kelimeler: İş hukuku, Esnek güvence, Dijitalleşme, İş yaşam dengesi, Romanya

Magdolna Vallasek
DOI: 10.29224/insanveinsan.974217
Yıl 8, Sayı 30, Güz 2021


Tam metin / Full text
(İngilizce)

449 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Avrupa ve Asya Açısından İş Hukuku İlişkilerinde Yapay Zekânın Rolü

Gábor Mélypataki / Zsófia Riczu / Dávid Máté / Panggih Kusuma Ningrum

Öz: Yapay zekâ ve otomasyon, toplumda ve sosyal ilişkilerde önemli yansımaları bulunan, XXI yüzyılın en belirleyici unsurları arasındadır. Dijital gelişme iş dünyasını dönüştürmektedir- bu iddia birçok araştırma türünün başlangıç noktasıdır. Bu iddia, çalışma ve istihdam koşullarını dijital teknolojileri geliştirmek ve yaymak için dönüştürdüğü ve izlenemez bir sürece yol açtığı için bu çalışmanın da temel önermesidir. Bireysel kararların alıcısı olarak yapay zekâ, iş hukukunda yeni bir bağlam yaratabilir. Çalışma, otomatik karar vermenin getirilmesine tepkilerin Asya ve Avrupa dağılımını ve MI’nin endüstriyel ilişkiler üzerindeki etkisini ana hatlarıyla belirterek, yapay zekânın iş hukuku varlığını incelemeyi amaçlamaktadır. Tüzel kişiliğin iş hukuku dışında incelenmesine yönelik çok sayıda çalışmanın olması da konunun olağanüstü önemini göstermektedir.

Anahtar kelimeler: Yapay zekâ, Otomasyon, İstihdam, Endüstri ilişkileri, İş hukuku

Gábor Mélypataki / Zsófia Riczu / Dávid Máté / Panggih Kusuma Ningrum
DOI: 10.29224/insanveinsan.976915
Yıl 8, Sayı 30, Güz 2021


Tam metin / Full text
(İngilizce)

650 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Covid-19 Pandemisinin Toplum 5.0’da Organize Suç Faaliyetlerine Etkisi

Pasquale Peluso

Öz: Makale, Covid-19 pandemisinin organize suçların gerçekleştirdiği yasadışı faaliyetler üzerindeki etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Organize suç grupları, Covid-19’un yayılması nedeniyle yaşanan ekonomik ve sağlık krizini istismar ederek daha fazla kazanç sağlayabilecek sektörleri hızlı bir şekilde tespit edebildiklerini göstermiştir. Belge, ilham verici ilkeleri aracılığıyla Society 5.0’ın organize suçlar tarafından gerçekleştirilen yasadışı faaliyetlerle mücadele için nasıl geçerli araçlar sunabileceğini vurgulamaktadır.

Anahtar kelimeler: Örgütlü suç, Toplum 5.0, Covid-19 pandemisi, Yasadışı ekonomi, Örgütlü suç ve pandemi

Pasquale Peluso
DOI: 10.29224/insanveinsan.977472
Yıl 8, Sayı 30, Güz 2021


Tam metin / Full text
(İngilizce)

501 İndirme


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.